
Kelime anlamıyla ‘ruhsal tedavi’ demek olan psikoterapi, insan ruhsal hastalık ve sorunlarının bir psikoterapist tarafından ilgili yöntem ve teknikleri kullanılarak tedavi edilmesidir. Psikoterapi, biyolojik tedaviden (ilaç tedavisi vb. gibi) farklı olarak terapistle hasta arasında bir zihinsel ve duygusal iletişim ve etkileşim modelidir. Ayrıca biyolojik tedavide hastalık belirtilerinin (semptomlarının) ortadan kaldırılması hedeflenirken, psikoterapide ise hastalığın nedenlerinin ortadan kaldırılması ve dolayısıyla belirtilerin de yok olması hedeflenir. Psikoterapi ruhsal hastalık ve sorunlarda, insanın ruhsal mekanizmasının işleyişini anlamak, analiz etmek, iyileştirmek, geliştirmek, değiştirmek, desteklemek vb. gibi işlevleri görmektedir. Psikoterapi insan yaşamının ilk dönemlerinden itibaren ilkel biçimde de olsa varlığını sürdürmüştür. 17. yüzyıldan sonra bir tedavi yolu olarak gelişmeler göstermeye başlamıştır. Ancak psikoterapi bilimsel bir yöntem olarak (psikoanaliz) ilk kez Sigmund Freud tarafından

(19. yy.’ın sonlarında) uygulanmaya başlanmıştır. Günümüze kadar da çok hızlı biçimde gelişerek ve birçok farklı psikoterapi ekolleri eklenerek gelmiş ve bugün ruhsal sorun ve hastalıkların tedavisinde en önemli, etkili ve yararlı tedavi yolu olarak varlığını sürdürmektedir. Psikoterapi kullanılan kuramsal yaklaşım, yöntem ve teknikler bakımından çeşitlilikler gösterir, farklı psikopatoloji ekolleri olduğu gibi farklı psikoterapi ekolleri vardır. Bunlardan başlıcaları; psiko-analiz ve psikoanalitik psikoterapiler, davranışçı psikoterapiler, bilişsel (cognitive) psikoterapiler ve varoluşçu psikoterapilerdir. Psikoterapist yakın olduğu ekole göre bir tedavi yaklaşımı uygular. Ancak günümüzde modern psikoterapi yaklaşımı psikoterapistin eklektik olmasını öngörmektedir. Yani psikoterapist yalnızca bir ekolün yaklaşım sınırları içinde kalmayıp diğer tüm tedavi ekollerini de göz önüne alarak onlardan kendine özgü bir psikoterapi yaklaşımı sentezleyerek çalışmalıdır. Ayrıca hastanın veya hastalığın durumuna bağlı olarak gerektiğinde farklı tedavi yaklaşımlarına ait yöntem ve teknikleri kullanmalı, bu açıdan esnek olabilmelidir. Psikoterapi ancak bu konuda uzmanlaşmış (akademik eğitim) ve yeterli deneyime sahip kişiler tarafından verilmeli, hastalar veya ruhsal sıkıntı ve sorunları olanlar, ilkel dönemlerde olduğu gibi halen insanların ruhsal sorunlarını istismar etmeye çalışan farklı kimliklerdeki şarlatan sözde terapistlerden yardım almaya çalışmamalı, yarar görebileceklerini umarken daha büyük zarar görebileceklerini unutmamalıdırlar.
Uzm. Psikolog Bülent Korkmaz