
Zeka gelişimi için ideal öğrenme/oyun ortamının nasıl olması gerektiğine dair bazı öneriler;
“Çocuğun zeka gelişimi için, pahalı oyuncaklara, elektronik cihazlara, pahalı materyallere değil, daha çok doğal ortam ve materyallerle, özgürce oynayıp keşfedeceği alanlara, destekleyen ve cesaretlendiren ebeveynlere ihtiyacı vardır.”
- Çocuğun merak ve keşfetme hevesi köreltilmemeli, destekleyici olunmalıdır.
- Fiziksel ceza ve aşırı kısıtlayıcı disiplin kullanılmamalıdır. Çocuğun kendini başarılı hissetmesine yardım edilmelidir.
- Oyunlarda liderlik etmesine izin verilmeli, ona emredilmemeli veya şeflik taslanmamalıdır. Yol gösterici olunmalı ve çocuğun bulduğu yeni yöntemlere (oyun-materyal) açık olunmalıdır.
- Oyun veya etkinlik sırasında hata yapmasına fırsat verilmeli, bir kaç hata yapmasını önlemeye, onu hata yapmaktan korumaya çalışılmamalıdır.
- Sonuçtan çok süreç takdir edilmeli, “kazandın”, “başardın” vb.’den çok “çaba gösteriyorsun”, “iyi gidiyorsun”, “elinden geleni yapıyorsun” vb. gibi.
- Çocuğun seçimler yapmasına izin verilmeli (oyuncak, oyun, kıyafet vb. uygun olanlar arasından seçebilmeli, ya da ona seçenekler sunulmalı) ve bu seçimlere bağlı kalınmalıdır.
- Kendini değerlendirmesini istemelisiniz. Nasıl yaptığını, nasıl aşama kaydettiğini vb. süreç ve sonuca dair öz-değerlendirmeleri teşvik edilmeli.
- Çocuğun boyuna ve fiziksel özelliklerine uygun mobilya, sandalye, masa, yazı tahtası vb. eşyalar kullanılmalı, böylece onun kontrol duygusunun oluşmasına yardımcı olunmalıdır.
- Oyun, etkinlik vb. yapılan şeyler hakkında yorum yapması, konuşması için yüreklendirilmeli, çocuğu dinlemeli ve sorular sorulmalı, bu sorulara verebileceği yanıtlar için yol gösterilmeli.
- Oyuncak veya materyallerin duyusal özelliklerinin (görünüş, ses, koku, tat, dokunuş vs.) farkında olmasına yardımcı olunmalı, yeni kavramlar öğrenmeye (yumuşak, keskin, acı, gürültülü, küçük vb.) yöneltilmelidir.
- Her hafta yeni bir keşif konusu bulunmalı (örneğin; mercek ile nesneleri incelemek gibi). Çocukların ilgi duyduğu konular öncelikli olabilir.
- Yaratıcı etkinlikler, projeler gerçekleştirilmeli; kartondan maketler yapmak, legolar ile farklı şeyler inşa etmek vb. gibi. Bu etkinliklerde projeyi tamamlamasından çok katılımı ve çabası önemsenmeli.
- 4 yaş altı çocuklarda harf ve sayıları öğreten etkinlik kitaplarından uzak durulmalı. Bunlara kendiliğinden ilgi gösterdiğinde engellenmemeli ama teşvik edici ve destekleyici de olunmamalı.
- Boyalar ve tualler, oyun hamuru, kil, parmak boyası, su, karton, mukavva, kumaşlar, ahşap, tutkal, çamur, yaprak vb. malzemeler çocuğun duyusal algı sistemlerinin gelişimine ve düzenlenmesine yardımcı olurlar. Ayrıca her tür doğal ortamda doğal materyallerle (toprak, ağaç, bitki, hayvanlar, su, taş vb.) temas edebileceği olanaklar düzenli olarak sağlanmaya çalışılmalıdır. Temizlik hassasiyetiniz varsa da çocuğun beyin gelişimi için kirlenmeye göz yumulmalı, esneklik gösterilmelidir.
- 5 yaş ve üstü çocuklar için bir önceki maddede belirtilen materyallere marangozluk aletleri, tamir aletleri (çekiç, tornavida, pense, testere vb.) ile çocukla birlikte etkinlik ve amaçlı çalışmalar yapılabilir.
- TV, tablet, telefon vb. ekrana sahip cihazlar ile 3. yaşın başına kadar mümkünse(!?) temas ettirilmemeli, sonrasında da ilkokula kadar haftada toplam (ekran süresi) 10 saati, ilkokuldan sonra da haftada toplam 15 saati geçilmemelidir. Ayrıca çocuğun izlediği, oynadığı dijital ürünler konusunda seçici olunmalı; şiddet, cinsel unsurlar, cinsiyetçi ifadeler, kötü ve kaba sözler, korkutucu unsurlar içermediğine ve düzgün ve yalın bir dil kullanıldığına dikkat edilmelidir. Birlikte izlenen film veya belgesel gibi programlarda, çocuğun gözünden de bakılmaya çalışılıp, gerektiğinde anlamasına veya yanlış, olumsuz etkilenmemesine yönelik anlık açıklamalar ve yöneltimler yapılmalıdır.
- Kendini rahat ve özgürce ifade edebilmesine, duygularını (bazen olumsuz ve yoğun da olsa) dışa vurabilmesine, olan bitene veya kendi hakkında verilen kararlara itiraz edebilmesine, farklı ve aykırı da olsa fikirlerini söyleyebilmesine fırsat verilmeli, bunların tartışılabileceği ortam oluşturulabilmeli, yaratıcılığı teşvik edilmeli, kendisinin de aile içinde bir birey olduğunun ve önemsendiğinin mesajı çocuğa verilmelidir.
Derleyen: Uzm. Psikolog Bülent Korkmaz